Euromonitor, 2023’ün ilk çeyreğini içine alan Küresel Ekonomik Tahminler Raporunun ilkini (Global Economic Forecasts Q1 2023) yayınladı. Küresel ekonominin 2023’te önemli ölçüde yavaşlayacağı ve Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan dalgalanma etkileri ve devam eden risklerle karşı karşıya kalmaya devam ederken durgunluğun eşiğine geleceği tahmin ediliyor.
Küresel reel GSYİH (Gayri safi yurt içi hasıla) büyümesinin 2022’deki %3,3’ten 2023’te %2,3’e düşmesi bekleniyor. Enflasyonun %6,8’e düşmesi beklense de uzun vadeli eğilimin oldukça üzerinde kalacak. İşletmeler ve tüketiciler, artan faiz oranlarının ekonomik faaliyet üzerinde giderek daha kısıtlayıcı etkisi ile birlikte kalıcı fiyat baskıları görecekler.
2023’ün bu zayıf görünümüne rağmen, bazı iyimserlik kaynakları var. ABD ekonomisi, güçlü bir işgücü piyasasının arkasında beklenenden daha dirençli oldu. Ilımlı sıcaklıklar talebi düşürdüğü için Euro bölgesi akut bir enerji krizinden kurtuldu. Çin’in sıfır COVID politikasının sona ermesinin ardından yeniden açılması, muhtemelen Covid-19 ile ilgili kesintilerin yaşandığı bir dönemin ardından 2023’te küresel büyümeyi destekleyebilir.
Küresel Ekonomi Keskin Bir Şekilde Yavaşlıyor
2023 için küresel ekonomik görünüm, son yılların en zayıfı. Kalıcı enflasyon ve işletmeler ve tüketiciler için artan borçlanma maliyetlerinin etkisiyle talep azaldığından, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanan ekonomik serpinti, büyüme üzerinde ağır bir baskı oluşturuyor. Ayrıca küresel ekonomi; Ukrayna’da devam eden savaştan kaynaklanan acil riskler, artan jeopolitik oynaklık ve artan ekonomik parçalanma dahil olmak üzere birden fazla ters rüzgarla karşı karşıya… Bu sebeple 2023 için keskin bir şekilde azalan büyüme tahminleri kırılgan olmaya devam ediyor.
Küresel Ekonomiye İlişkin En Önemli Riskler
1. Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan aksamalar
Ukrayna’daki savaş, 2023’te küresel ekonomi için en önemli aşağı yönlü risk olmaya devam ediyor. Patlak vermesinden bu yana, ekonomik tahminler önemli ölçüde kötüleşti. Meydana gelecek daha fazla gerginlik, muhtemelen işletmeleri ve tüketicileri olumsuz yönde etkileyerek eşit derecede yıkıcı olacak.
2. Merkez bankalarının aşırı kısıtlayıcı para politikaları
Merkez bankaları ekonomik aktiviteyi yavaşlatmak ve enflasyonu düşürmek amacıyla faiz oranlarını hızla arttırdı. Ancak zamanlama ve büyüklük açısından hızlı yükselen oranların etkisine ilişkin yüksek belirsizlik nedeniyle parasal koşulların olası aşırı sıkılaşması, küresel olarak ciddi borç sıkıntısı da dahil olmak üzere küresel bir durgunluğa neden olabilir.
3. Tedarik zinciri kısıtlamaları
Çin’in yeniden açılması, 2023’te küresel büyüme potansiyelini arttırıyor. Bununla birlikte ülkenin hızlı politika değişikliği hem yurt içinde hem de küresel olarak Covid-19 riskini arttırıyor ve böylece kötümser bir Covid-19 senaryosunu besliyor.
4. Aşırı hava olayları
İklim değişikliği, küresel ekonomi için acil ve büyüyen bir risk. Aşırı hava olaylarının artan sıklığının, arz şokları nedeniyle en azından bölgesel olarak artan ekonomik hasara, üretim kaybına ve enflasyonist baskılara neden olması bekleniyor.